Cumhuriyetimiz 85 yaşında

Bugün Anıtkabir'e gittim, her gittiğimde yaşadığım karmaşık duygular yine içimi kapladı.

Hüzün; yaşananan zorlukların, yapılan fedakarlıkların, feda edilen canların hüznü

Heyecan; bir halkı kurtarmanın, yoktan bir ülke yaratmanın heyecanı, 85 yıl sonra bile fotoğraflardan, panaromalardan, yüzlerden okunuyor

Gurur; güvenebileceği hiç bir şeyi olmadığı halde, dünyanın güçlü devletlerini karşısına alma cesaretini göstermiş, ve sonunda başarılı olmuş bir ülkenin evladı olmaktan duyduğum gurur

Hüzün; ülkemin ne hale getirilmeye çalışıldığını, üstelik bunun ne kadar "başarılmış" olduğunu görmenin hüznü

Heyecan; yurttaşlarımın benzer şeyler hissettiğini görmekten kaynaklanan, "her şey kötüye gitmek zorunda değil, yine başarabiliriz" umudunun verdiği heyecan

Gurur ? Var mı, çok şey yapabiliriz belki de, yeteneklerimiz dahilinde olanın ne kadarını yapabiliyoruz ? Neler yapabiliriz ?

Daha az kalabalık olduğu bir günde Anıtkabir'e gider, müzenin her yanını, her plakayı okuyarak gezerseniz bugüne kadar neler kaçırdığınızı görebilirsiniz. Belki Cumhuriyet'in heyecanını tekrar damarlarınızda hissedersiniz. Belki, güneş açar, içiniz umut dolar. Nöbet değişimi saatlerine denk gelirseniz, satılmış zihinlerin akıttığı bütün o zehire rağmen Türk İnsanı'nın, Türk Askeri'ne ne kadar sevgi duyduğunu gürürsünüz, belki içiniz ferahlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir kaç izin meselesi

NFS ve Xen sorunu, çözüm UDP

Ubuntu'da Türkçe klavye ayarları