Kayıtlar

2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Upstart

Ubuntu ve Fedora dağıtımları bir suredir "SysV init" sistemi yerine Upstart ile geliyordu. Upstart, init scriptlerin paralel bir biçimde, belli olaylara bağlı olarak çalıştırılmasını ve durdurulmasını destekliyor. Ancak çeşitli sebeplerden ötürü init scriptleri eski SysV init biciminde bırakıldığı için Upstart'ın özelliklerinden faydalanılmıyordu. Ubuntu 9.10 surumuyle Upstart'a uyumlu init scriptler geliyor. Sistem, olaylara (örneğin, "ağ bağlantısı sağlandı") tepki vererek, init scriptleri paralel çalıştırarak açılıyor. H-online'da yayınlanan bir yazı , upstart'ın iç işleyişini ve upstart init scriptlerinin nasıl yazılacağını anlatıyor. Pardus ve Gentoo dağıtımlarının uzun bir süredir kendi init sistemleriyle paralel açılışı desteklediğini belirtmeden geçmeyelim.

1979'da son teknoloji

Gizmodo, 1979'un en ünlü teknolojik aletlerini , ve o dönemin yaşam tarzını konu alan bir yazı dizisi yayınladı. Tüm geek lerin (ve/veya nostalji hastalarının) buradakileri bilmesi lazım :)

Bilgisayarlarınızı kontrol edin

Uzun bir süredir kullanıcı parolarını ele geçirip sistemden sisteme SSH ile atlayan bir takım art niyetli ve/veya meraklı kişiyi takip ediyorduk. Onlar parola ele geçirdikçe ilgili kullanıcıların hesaplarını kilitleyi parolarını değiştirmelerini sağlıyorduk. Ara sıra oynadığımız bu köşe kapmaca fazla sık olmadığı için elle tutulur çok fazla önlem almamıştık. Bu son bir haftalık bir süre içinde, ele geçirilen kullanıcı hesaplarından girilip, yerel açıklardan faydalanarak pek çok makinada root olunduğunu fark ettik. Root olduktan sonra saldırganımız, ssh sunucusunu ve istemcisini kendi getirdiği sürümlerle değiştiriyor; aynı makinaya bağlanan başka kullanıcıların parolalarını topluyor. ssh istemcisini değiştirerek de, bu ele geçmiş makina üzerinden yapılan diğer ssh bağlantılarındaki parolaları da kaydediyor. Olayın çapı oldukça geniş, ele geçirilen makina üzerinden geçerek bağlantı kurulan tüm diğer makinalar da ele geçirilmiş. Bunun içinde sunucular, asistanların ve hocaların ofis

e-bergi

İngilizce computation kavramını karşılamak üzere "tasarlanmış" bir kelime berim . Türkçe'nin bilim dili olabilmesi, yabancı dillerdeki kavramları karşılayabilmesi için pratik bir yolun "kök uydurmak" olduğu fikrinden hareketle uydurulmuş bir kök . Dil bilimciler bütün bu "uydurma" süreci hakkında ne der bilmiyorum ama ben "Yüksek Başarımlı Berim" (bkz. HPC ) başlıklı toplantılar gördüğümde hiç kulağım yadırgamadı. Tamamen bir alışkanlık meselesi. Aslında bir de tercih meselesi, bir konu hakkında konuşurken terimlerin İngilizce karşılığını kullanmaktansa, yaygınlaşmamış ve oturmamış bile olsa Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih ediyorum. Bu konudan rahatsız değilim, birileri sözcüğü anlamasa bile İngilizce sözcüğü kullanıp önce anlamalarını sağlıyorum, sonra konuyu Türkçe sözcükle anlatmaya devam ediyorum. Türkçe terimleri yaygınlaştırmada bu yöntemin işe yaradığını gözlemledim, "komik/garip" Türkçe karşılığı çekindiği için